Herkese merhaba. Analizwebde'nin eğitim serisine hoşgeldiniz. Bu serimizde, sizlere finansal okur yazarlığınızı geliştirmek için, hem teknik hemde temel açıdan bilgiler vermeyi amaçlıyoruz. Bugün sizlerle birlikte piyasa ve teknik analizlerde sıklıkla kullanılan "destek ve direnç" kavramlarını yakından inceleyeceğiz. Öncelikle Piyasa analizi ve teknik analizin farklarından bahsedelim. Piyasa analizi, geniş bir yelpazede değerlendirme yaparak piyasanın genel durumunu, trendlerini ve potansiyel yatırım fırsatlarını belirlemeye çalışır. Piyasa analizi üç ana kategoriye ayrılır bu kategoriler arasında temel analiz, teknik analiz ve duyarlılık analizi bulunur.
Temel Analiz kavramı, Ekonomik göstergeler, şirket bilançoları, sektör analizleri ve diğer makroekonomik faktörleri inceleyerek bir varlığın gerçek değerini belirlemeye çalışır.
Teknik Analizde ise Fiyat hareketlerini ve ticaret hacmini inceleyerek gelecekteki piyasa hareketlerini tahmin etmeye çalışırız.
Bir diğer önemli kavram ise Duyarlılık Analizidir. Duyarlılık analizi Yatırımcıların ve traderların piyasa hakkındaki duygusal tepkilerini ve genel görüşlerini değerlendirmek için kullanılır.
Her bir kavram kendi içinde alt başlıklara ayrılır ve hepsinin ayrı ayrı ele alınması gerekir. Ancak biz bugün teknik analizde sıklıkla kullanılan destek ve direnç kavramından bahsedeceğiz. O yüzden bu yazıda temel analiz ve duyarlılık analizi nasıl yapılır sorularına cevap veremiyorum. Bu iki ana başlıkta ayrı bir yazının konusu olsun.
Teknik analiz, fiyat hareketlerinin tarihini ve ticaret hacmini inceleyerek gelecekteki olası hareketleri tahmin etmekte kullanılan, çeşitli araçlarla desteklenen bir analiz türüdür. Yatırımcılar ve traderlar teknik analiz yardımıyla piyasanın hangi yönde hareket ettiğini (yükseliş, düşüş veya yatay) belirleyebilir. Teknik analiz, destek ve direnç seviyeleri, hareketli ortalamalar gibi göstergeleri kullanarak yatırımcılara bir varlığa ne zaman girmeleri veya çıkmaları gerektiği konusunda rehberlik eder. Stop-loss yada zarar durdur ve take-profit yada kar al seviyeleri gibi araçları kullanarak potansiyel zararları sınırlamaya yardımcı olur. Teknik analiz, fiyat hareketlerinin ardındaki insan psikolojisi ve davranışlarına dair ipuçları sağlar. Örneğin, belirli bir direnç seviyesinin kırılması, piyasanın bu seviyenin üzerinde daha fazla alıcıya sahip olduğunu gösterebilir. Yada destek seviyesinin kaybedilmesi, piyasanın o finansal varlığı o an için almak istemediğini gösterebilir. Teknik analiz ayrıca, yatırımcılara ve traderlara bağımsız bir karar alma yeteneği kazandırır. Böylece piyasa hakkında daha objektif kararlar alınmasında yardımcı olur.
Sonuç olarak Teknik analiz, yatırımcıların ve traderların bilinçli kararlar almasına, risklerini minimalize etmesine ve potansiyel getirilerini maksimuma çıkartmasında yardımcı olur. Bu nedenle, finansal piyasalarda aktif olarak işlem yapmayı planlayan herkes için bu analiz yönteminin öğrenilmesi ve uygulanması esastır.
Teknik analize hızlı bir bakış yaptıktan sonra gelelim yazımızın konusuna.
Destek ve direnç seviyeleri nedir?
Finansal piyasalarda "destek seviyesi", bir varlığın fiyatının tarihsel olarak zorlandığı ve genellikle bu seviyede durduğu veya seviyenin altına düşmediği bir fiyat noktasını ifade eder. Diğer bir deyişle, destek seviyesi, alıcıların genellikle varlık satın almayı tercih ettiği ve bu nedenle fiyatın daha fazla düşmesini engellediği bir seviyedir.
Peki destek seviyesinin özellikleri nelerdir?
Destek seviyesi, alıcıların fiyatın cazip olduğunu düşündüğü ve bu nedenle satın alma işlemlerini artırdığı bir noktada oluşur. Fiyat, Bir destek seviyesine yaklaştığında, bir varlığın fiyatı bu seviyede durabilir veya yukarı yönlü bir tepki gösterebilir. Eğer destek seviyesi güçlüyse, fiyatın bu seviyenin altına düşmesi teknik açıdan zordur. Destek seviyeleri aynı zamanda psikolojik bir etkiye de sahip olabilir. Örneğin, belirli yuvarlak sayılar (10-50-100-1000-10.000 vb.) genellikle psikolojik destek seviyeleri olarak kabul edilir, çünkü yatırımcılar bu tür seviyeleri kolayca hatırlarlar ve onlara göre işlem yapabilirler. Bir destek seviyesi ne kadar çok kez test edilirse yani fiyat bu seviyeye dokunup geri dönerse ve kırılmazsa, bu seviyenin gücü artar. Ancak her testte, destek seviyesi biraz daha zayıflayabilir, çünkü alıcıların sayısı azalabilir veya satıcılar daha baskın hale gelebilir. Eğer bir destek seviyesi kırılırsa yani fiyat bu seviyenin altında kapanış yaparsa, bu seviye artık destek olmaktan çıkabilir ve yeni bir direnç seviyesi olabilir. Bu, piyasada bir duyarlılık değişikliğinin göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Destek seviyeleri, yatırımcıların ve traderların piyasada ne zaman alım yapacaklarına dair kararlar almasına yardımcı olan önemli teknik analiz araçlarıdır. Bu seviyeler, risk yönetimi stratejilerinde de yani stop-loss seviyelerini belirlemekte de kullanılır.
Destek seviyesini belirlerken bir dizi araçdan yardım alabiliriz. Bu araçlar arasında, Çizgi Grafikleri, Bar ve Mum Grafikleri, Hareketli Ortalamalar, Trend Çizgileri, Fibonacci Düzeltme Seviyeleri, Hacim ve Teknik Göstergeler bulunur. Bu araçları detaylı olarak incelemeye çizgi grafiklerinden başlayalım.
Çizgi Grafikleri en basit grafik türüdür. Fiyat hareketlerini takip ederek destek seviyelerini manuel olarak belirlemek için kullanılır. Yatırımcılar, fiyatın geçmişte birkaç kez döndüğü bölgelere çizgi çizerek destek seviyelerini tanımlarlar.
Bar ve Mum Grafikleri ise belirli bir zaman dilimindeki açılış, kapanış, yüksek ve düşük fiyatları gösterir. Destek seviyeleri, fiyatın birkaç kez dönüp yükseldiği bölgelerde tanımlanabilir.
Hareketli Ortalamalarda fiyatların belirli bir zaman dilimindeki ortalamasını gösterir. Eğer fiyat hareketli bir ortalamaya yaklaşıp bu seviyeden geri dönerse, bu hareketli ortalama bir destek seviyesi olarak kabul edilebilir.
Trend çizgileri ise fiyat hareketlerinin yönünü gösterir. Yükselen trend çizgisi, fiyatların yükseldiği bir trendi gösterir ve genellikle fiyat trende yaklaştığında trend bandı destek seviyesi olarak kabul edilir.
Fibonacci sayı dizisi altın oran kavramına dayanarak oluşturulur. Bu seviyeler, birçok trader ve analist tarafından destek ve direnç seviyelerini belirlemek için kullanılır.
Hacim ise bir varlığın ne kadar alınıp satıldığını gösterir. Eğer fiyat bir destek seviyesine yaklaşırken ticaret hacmi artarsa, bu destek seviyesinin güçlü olduğuna işaret edebilir.
Teknik Göstergeler bazı yatırımcılar için olmazsa olmazdır. Bu göstergeler arasında RSI (Relative Strength Index) yada türkçe adıyla göreceli güç endeksi, MACD (Moving Average Convergence Divergence) yada türkçe adıyla hareketli ortalama yakınsama gibi teknik göstergeler bulunur. Bu göstergeler aşırı satım ya da aşırı alım bölgelerini göstererek potansiyel destek seviyeleri hakkında fikir verebilir.
Destek seviyelerini belirlerken, genellikle birkaç farklı araç ve yöntemin kombinasyonunu kullanmak en iyisidir. Bu, daha doğru ve güvenilir destek seviyelerini tanımlamanıza yardımcı olacaktır.
Destek seviyesinin ne olduğunu ve nasıl çalıştığını anlattıktan sonra grafik üzerinde destek seviyesi nasıl belirlenir ondan bahsedelim. Öncelikle destek seviyesi belirlerken, grafiğe bakılan zaman dilimi önemlidir. Genelde daily yani gün içi tradelerde 15-30 dakikalık grafikler kullanılırken, h2 ve h4 grafikler nispeten kısa vadeli traderların tercih ettiği grafik zaman dilimleridir. 1 günlük grafikler ise orta-uzun vadede ilgili finansal ürünün yönünü geniş bakış açısından gösteren ve majör destek-direnç seviyelerinin belirlenmesinde kullanılan grafik türüdür. Destek seviyeleri majör ve minör olarak adlandırılabilir. Majör destekler genellikle bakılan zaman diliminde fiyatın o seviyeyi defalarca test edip kıramadığı ve alıcıların yoğunlaştığı bölgelerde oluşur. Minör destekler ise, nispeten daha önceleri test edilmiş fiyatın bu seviyeyi daha önce altında veya üzerinde kapatmış ancak genel olarak çalışan destek seviyeleridir ve majör destek seviyesinden farkı ise test edildiğinde kırılma ihtimalinin nispeten daha yüksek olmasıdır.
Destek seviyelerini anlattıktan sonra desteğin yanında sıklıkla anılan direnç kavramına bir bakalım.
Finansal piyasalarda "direnç seviyesi", bir varlığın fiyatının tarihsel olarak zorlandığı ve genellikle bu seviyede durduğu veya seviyenin üzerine çıkamadığı bir fiyat noktasını ifade eder. Diğer bir deyişle, direnç seviyesi, satıcıların genellikle varlığı satmayı tercih ettiği ve bu nedenle fiyatın daha fazla yükselmesini engellediği bir seviyedir.
Peki Direnç seviyesinin özellikleri nelerdir?
Direnç seviyesi, satıcıların fiyatın yüksek olduğunu düşündüğü ve bu nedenle satış işlemlerini artırdığı bir noktadır. Fiyat, Bir direnç seviyesine yaklaştığında, bir varlığın fiyatı bu seviyede durabilir veya aşağı yönlü bir tepki gösterebilir. Eğer direnç seviyesi güçlüyse, fiyatın bu seviyenin üzerine çıkması zordur. Direnç seviyeleri aynı zamanda psikolojik bir etkiye de sahip olabilir. Örnek vermek gerekirse, belirli yuvarlak sayılar (10.000, 100, 50 vb.) genellikle psikolojik direnç seviyeleri olarak kabul edilir, çünkü yatırımcılar bu tür seviyeleri kolayca hatırlarlar ve onlara göre işlem yapabilirler. Bir direnç seviyesi ne kadar çok kez test edilirse yani fiyat bu seviyeye dokunup geri dönerse ve kırılmazsa, bu seviyenin gücü artar. Ancak her testte, direnç seviyesi biraz daha zayıflayabilir, çünkü satıcıların sayısı azalabilir ve alıcılar daha baskın hale gelebilir. Eğer bir direnç seviyesi kırılırsa yani fiyat bu seviyenin üzerinde kapanış yaparsa, bu seviye artık direnç olmaktan çıkabilir ve yeni bir destek seviyesi olabilir. Bu durum piyasada bir duyarlılık değişikliğinin göstergesi olarak kabul edilir. Direnç seviyeleri, yatırımcıların ve traderların piyasada ne zaman satış yapacaklarına dair kararlar almasına yardımcı olan önemli teknik analiz araçlarıdır. Bu seviyeler, risk yönetimi stratejilerinde de sıklıkla stop-loss seviyelerini belirlemekte kullanılır.
Aşağıdaki linkten direnç seviyelerini örneklendirdiğim GOLD grafiğine ulaşabilirsiniz.
Direnç seviyelerini belirlemek için kullanılan araçlar genellikle destek seviyelerini belirlemek için kullanılanlarla benzerdir. Bu araçlar arasında, Çizgi Grafikleri, Bar ve Mum Grafikleri, Hareketli Ortalamalar, Trend Çizgileri, Fibonacci Düzeltme Seviyeleri, Hacim ve Teknik Göstergeler bulunur.
Bu araçları detaylı olarak incelemeye çizgi grafiklerinden başlayalım.
Çizgi Grafikleri, Direnç seviyelerini manuel olarak belirlemek için fiyat hareketlerini takip ederek kullanılır. Yatırımcılar, fiyatın geçmişte birkaç kez bu seviyeye ulaşıp geri döndüğü bölgelere çizgi çizerek direnç seviyelerini tanımlarlar.
Bar ve Mum Grafiklerinde ise belirli bir zaman dilimindeki açılış, kapanış, yüksek ve düşük fiyatlar gösterilir. Direnç seviyeleri, fiyatın birkaç kez ulaşıp geri döndüğü bölgelerde tanımlanabilir.
Hareketli ortalamalar, fiyatların belirli bir zaman dilimindeki ortalamasını gösterir. Eğer fiyat bir hareketli ortalamaya yaklaşır ve bu seviyeden geri dönerse, bu hareketli ortalama bir direnç seviyesi olarak kabul edilebilir.
Trend çizgileri, fiyat hareketlerinin yönünü gösterir. Alçalan trend çizgisi, fiyatların düştüğü bir trendi gösterir ve genellikle düşüş trend bandı direnç seviyesi olarak kabul edilir.
Bir diğer önemli direnç seviyesi belirleme aracı da Fibonacci sayı dizisidir. Fibonacci sayı dizisi altın oran kavramına dayanarak oluşturulur. Eğer bir düşüş trendinden sonra fiyat düzeltme yaparsa, bu Fibonacci seviyeleri, fiyatın dirençle karşılaşabileceği potansiyel seviyeler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle %50 ve %61.8 seviyeleri, teknik analizde oldukça popülerdir ve sık sık güçlü direnç seviyeleri olarak kabul edilir.
Hacim ise fiyat bir direnç seviyesine yaklaşırken ticaret hacmini kontrol etmek için kullanılır. Ve ticaret hacmi artarsa, bu direnç seviyesinin güçlü olduğuna işaret edebilir.
Teknik Göstergelerde, RSI, MACD gibi teknik göstergeler kullanılır. Bu göstergeler Aşırı alım bölgelerini göstererek potansiyel direnç seviyeleri hakkında fikir verebilir.
Direnç seviyelerini belirlerken, genellikle birkaç farklı araç ve yöntemin kombinasyonunu kullanmak en iyisidir. Bu, daha doğru ve güvenilir direnç seviyelerini tanımlamanıza yardımcı olacaktır.
Genelde yatırımcılar veya traderlar destek ve direnç seviyelerini "kolay yoldan" belirlemek gibi bir gaflete düşer ve hızlı bir analiz ile uygun giriş-çıkış noktalarını belirlemeye çalışır. Destek-direnç seviyelerini belirlerken yeterli özen gösterilmezse ticaret yaparken ciddi zararlara uğrayabilirsiniz.
Tek Bir Noktaya Odaklanmak, Eski Seviyeleri Göz Ardı Etmek, Çok Fazla Seviye Çizmek, Yanıltıcı Sinyallere Kapılmak, Sadece Yatay Seviyelere Odaklanmak, Seviyelerin Mutlak Olduğunu Düşünmek ve Tek Bir Araç veya Göstergeye Güvenmek başlıklarını görebiliriz.
Genelde yatırımcılar ve traderlar Tek Bir Noktaya Odaklanır. Aslında Destek ve direnç seviyeleri genel bir fiyat aralığı olarak düşünülürse daha etkili olarak çalışır, tek bir spesifik fiyat noktası olarak seviye belirlendiğinde psikolojik olarakta zorlanırsınız.. Yani fiyat belirlediğiniz o mükemmel seviyeyi test edip altına veya üzerine spike attığında "bu burayı kıracak alayım veya satayım" düşüncesi kafanızda istemsizce oluşur ve duygularınıza yenik düşüp yanlış bir ticarete atılabilirsiniz. Destek ve direnç seviyelerini belirlerken, bu seviyelerin geniş bir bölgeyi temsil edebileceğini göz önünde bulundurursanız ticaretiniz daha başarılı olacaktır.
Bir diğer yaygın hata ise Eski Seviyeleri Göz Ardı Etmektir. Piyasaların hafızası vardır ve eski destek/direnç seviyeleri belirli zamanlarda tekrar önemli hale gelebilir.
Bu hatadan kaçınmak için Tarih boyunca oluşturulan destek ve direnç seviyelerini dikkate alarak analizlerinizi geniş bir zaman diliminde yapmanız gerekmektedir.
Çok Fazla Seviye Çizmek daily traderların yaptığı en büyük hatalardandır. Özellikle kısa zaman dilimlerinde çalışırken, her fiyat hareketi için destek ve direnç seviyeleri çizmek kafa karıştırıcı olur ve temiz bir görüntü elde edilmesinin önüne geçer. Bu hatayı yapmamak için, daha uzun zaman dilimlerini ( 4 saatlik, günlük, haftalık vb.) kullanarak ana destek ve direnç seviyelerini belirlemeniz temiz bir görüntü oluşturmanız açısından yeterli olacaktır.
Traderlar genelde destek veya direnç seviyeleri test edilirken Yanıltıcı Sinyallere Kapılır ve duygularına yenik düşer. Kısa vadeli grafiklerde belirlemiş olduğunuz Destek veya direnç seviyesi kırıldığında, bu her zaman gerçek bir kırılma anlamına gelmez. Özellikle spike atılma durumlarında yani seviyenin test edildiği durumlarda fiyatın o seviyenin üzerinde veya altında tek bir mum kapanışı yapmasından ziyade 2 veya 3 adet kısa vadeli grafikte kapanış yapılması takip edilmelidir. Bu olduğunda o seviyenin tam anlamıyla kırıldığına ve size ticaret sinyali vereceğine güvenebilirsiniz. Artı olarak bu hatadan kaçınmanın bir diğer yolu da Kırılmanın hacimle desteklenip desteklenmediğini kontrol etmektir. Güçlü bir hacimle seviye kırılırsa, bu size piyasanın algısını belirlemekte yardımcı olacaktır.
Ve tabi birde şu düşünce tarzı çok yaygın ve duygusal bir yaklaşım tarzıdır bakın söyleyince hemen anlayacaksınız ne demek istediğimi "buraya geldi burayı kıramaz" Değerli arkadaşlar, Piyasada hiçbir Seviye mutlak değildir. Fiyat, Destek ve direnç seviyeleri üzerine veya altına sarkabilir. Ancak kapanış rakamlarında belirlediğiniz desteğin altında veya direncin üzerinde ise o seviye kırılmış anlamını taşır. O sebeple spike atılma durumlarında lütfen duygusal yaklaşmayın ve sabırlı olun. Destek ve direnç seviyelerini geniş bir bölge veya aralık olarak görmeye çalışın ve kesin fiyat noktalarına takılmamaya özen gösterin.
Birde RSI-MACD-Hareketli ortalama-fibonacci seviyeleri gibi göstergelerin sadece birini kullanan ve bunun mutlak olduğuna inanlar vardır. Buda aslında çok büyük bir hatadır. Tek Bir Araç veya Göstergeye Güvenmek eksik veya yanıltıcı bilgilere yol açabilir. Destek ve direnç seviyelerini belirlerken birden fazla araç veya göstergeyi kombinasyon halinde kullanırsanız daha başarılı seviyeler üretebilirsiniz. Örnek vermek gerekirse, RSI aşırı alım bölgesine geldiğinde size bir direnç sinyali verebilir. Ancak sadece RSI tarafına bakarak hareket ederseniz, grafik üzerindeki görüntüyü kaçırabilirsiniz. Dolayısıyla önemli göstergeleri birbiriyle kombinasyonlu şekilde kullanarak çalışırsanız daha başarılı olma ihtimaliniz artacaktır..
Son olarak, teknik analizde hiçbir şey %100 kesin değildir. Destek ve direnç seviyeleri risk yönetimi ve doğru bir ticaret stratejisiyle birlikte kullanıldığında en etkili şekilde çalışır.
Evet.. Uzun bir yazı oldu. Buraya kadar okuyan herkese teşekkür ederim. Konu aslında basit gibi dursa da içine girip bakıldığında derinliği yüksek bir konudur. Ve basitçe ele alındığında yanlış sinyaller üreterek ciddi kayıplar yaşanmasına yol açabilir.. Umarım destek-direnç nedir sorusuna bu yazıda cevap bulabilmişsinizdir. Finansal piyasalarda bu tarz detaylı bilgileri öğrenmek istiyorsanız ve içeriklerimiz hoşunuza gidiyorsa, bizi takip etmeyi unutmayın. Bir sonraki eğitim yazımızda görüşmek üzere hoşçakalın.
Le informazioni ed i contenuti pubblicati non costituiscono in alcun modo una sollecitazione ad investire o ad operare nei mercati finanziari. Non sono inoltre fornite o supportate da TradingView. Maggiori dettagli nelle Condizioni d'uso.